Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб Yaklaş! ''Seninle Kardeş Değiliz...'' (Ümit Yaşar OĞUZCAN) в хорошем качестве

Yaklaş! ''Seninle Kardeş Değiliz...'' (Ümit Yaşar OĞUZCAN) 7 лет назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Yaklaş! ''Seninle Kardeş Değiliz...'' (Ümit Yaşar OĞUZCAN)

Tanrının bıraktığı yerden biz başlayalım Üç milyar insanın yarısını sen öldür yarısını ben Üç kişi kalsak yetişir yeryüzünde Yaklaş bana Seninle kardeş değiliz Hüzünle karışık sevinçlerinden kurtul artık Arzuların o belli belirsiz sıcaklığını sev Biliyorsun Önce Tanrı insanı yarattı Sonra insan sevgiyi Ne yapsak boş Ne kadar çabalasak faydasız Geriye dönemeyiz Olanlar oldun iş işten geçti Çamurumuza sevgi karışmış bi kere Kim bu şarkıları söyleyen Karcığar faslından düm tek üzere Aklım bir yere erişti durdu Susun Şimdi üçgenlerle oynuyorum Kaldırın bu daireleri Bir model kız geldi soyundu karşımda Saçlarından üç fırça yaptım Üç tüp boyam vardı Veronez yeşili zümrüt yeşili krom yeşili Hepsini kattım birbirine Senin yeşilini buldum Senin yeşilinde orkestralar Debussy'den çalıyordu Senin yeşilinde unuttum siyahlığımı Bu deli eden uğultu nerden geliyor Kim kırdı bu aynaları Toplayın yüzümüzü görelim Çirkin değiliz artık Bir kapı açıldı önümüzde ölümsüzlüğe Güzeliz Sabahlar bizimle dolu Işık diyordun al işte Kör kuyular kadar ışıdı yeryüzü Renk diyordun al işte bak Çarşılar dolusu kırmızı Süt beyazından geceler Sarı güneşler ortasında turuncu bir gün Yitirilmiş saadetlerin bahçesinde mor çiçekler Kardeş değiliz diyorum inanmıyorsun Yalan bunca faziletler yalan Bizi bu ciğeri beş para etmez insanlar mahvediyor Aldırma diyorum sana Dünya ikimiz için yaratıldı Üç milyar insan iş olsun diye geldi yeryüzüne Verdiğin her kederin yüreğimde yeri var Hangi kitabı açtıysam seni okudum yıllardır Hangi aynaya baktıysam seni gördüm Gel desen gelemem Git desen gidemem Öl desen kanım akmaz Anladım artık seni sevmek yüce bir şey Anladım seni sevmek Tanrı'ya yaklaşmak gibi İnsanlar içinde bir sana inandım Bir seni sevdim kendimden başka Uykularımın bölündüğü saatlerde Sendin düşündüğüm soluk soluk Sivri bıçaklar gibiydin karanlığımda Gözümü yumsam seni görüyordum Oynak türkülere benziyen yürüyüşünle Sen çıkıyordun karşıma Karanlığımda İki yıldızdı ellerin görülmedik Karanlığımda Bir orman yangınıydı dudakların İstesen hayat verirdim bu karanlıklara İstesen gökyüzünü bir mendil gibi yırtardım Denizlerden göllerden nehirlerden Sana görmediğin renkler yaratırdım Zamanın ötesinde Yeni bir dünya kurardım sana İnsansız Tanrısız kedersiz Severdin Dağ rüzgarlarının serinliğince Yaşardın Bu sefil dünyamızdan uzak Bir yanıp bir sönen ışıklar gibiyim Yumruk kadar yüreğimde sen varsın Kutsal kederler içinde seninleyim artık Sarı badanalı evlerde başbaşayız Bütün duvarlara gölgen vurmuş Kokun sinmiş bütün perdelere Kapılarda parmakların beyaz beyaz Sokaklarda ayaklarının izi Ben bu sokaklarda ölsem Kaldırımlar çekmez ağırlığımı Söylesem aşkımı asırlar boyunca Bu iki yüzlü insanlar anlamaz beni Desem ki yeryüzüne beş peygamber geldi Beşincisi sensin Desem ki iki kişi kaldık dünyada İkincisi sensin Desem ki birisi var yeri göğü var eden O da sen olurdun Sana tapmak için Kilden bir heykel yapardım güzelliğince Bilsem ki sen Tanrı'dan iyisin Bilsem ki Tanrı senden güzel değil Senin o kocaman kocaman gözlerin yok mu Nasıl duruyor boşluğunda arzuların anlamıyorum Nasıl nasıl bakıyor bana Böyle merhametten uzak Git diyorsun Nereye gideyim Ümitlerim ne olacak Bunca şiirleri kim söyleyecek sana Kim anlatacak dünyaya sığmayan güzelliğini Gitmek mümkün olsa da gitsem uzaklara Sevmesem seni bir daha Paramparça etsem yüreğimi cam gibi Sonra yaksam Savursam küllerini karlı dağlardan açık denizlerden Yine seni severdim toz toz Yine sana tapardım küllerin ağırlığınca Bu oksijen gazı olmasa da olurdu Ama Beeşoven gelmeseydi dünyaya Seni bu kadar sevemezdim İkimizin ortasında o duruyor Sağımızda birinci keman Solumuzda ikinci keman Karşımızda üçüncü keman Sonra orglar flütler kontrbaslar Sustur şu orkestrayı Beeşoven Şimdi dokuzuncu senfoninin sırası mı Bunca yalnızlıklar bunca yoksulluklar benim işim değil Bu çirkinliği ben yaratmadım Ne de bu kahpe güzellikleri Bende sevmediğin ne varsa senden türedi Şu karanlık bakışlar Şu ellerin pisliği Şu dudaklarımdan çıkan iğrenç sözler Besbelli senin eserin Ne buldumsa sende buldum kötülükten yana Ne öğrendimse senden öğrendim Seni sevdikten sonra başladım yaşamağa ................................... Uzan Mistral rüzgarlarının üzerine Nünbüs bulutlar geliyor kaç Uykumuz bölündü çırılçıplağız Kum fırtınaları başladı Çin seddinin ötesinde Gölgemizi bir Asya şehrinde unuttuk Taklamakan çöllerinde kaldı rüyalarımız Haydi git Yok olduk iki olduğumuz yerde Haydi git Bir kalırsak yine var olacağız

Comments