Русские видео

Сейчас в тренде

Иностранные видео


Скачать с ютуб Reyhani Nihani Atışması в хорошем качестве

Reyhani Nihani Atışması 1 год назад


Если кнопки скачивания не загрузились НАЖМИТЕ ЗДЕСЬ или обновите страницу
Если возникают проблемы со скачиванием, пожалуйста напишите в поддержку по адресу внизу страницы.
Спасибо за использование сервиса savevideohd.ru



Reyhani Nihani Atışması

#AşıkReyhani ile #AşıkNihani arasında geçen atışma ve deyişmeyi şiir diliyle anlattık. Hele bakın Nihânî'nin hâline, Kocalanmış, dişi düşmüş geliyor. Ecel kuşağını sarmış beline, Hayat köprüsünden geçmiş geliyor. Baba nerde inci, mercan sözlerin? Mahşer perdesini çekmiş gözlerin. Eğilmiş kametin, yorgun dizlerin, Ümit bir bastona düşmüş geliyor. Seller coş ettikçe dere darlanmış. Dalgalar vurdukça uçmuş, yarlanmış. Kervan yoruldukça yük ağırlanmış, Akşam olmuş, güneş aşmış geliyor. Nihânî Baba cevap verir: Ben de senin gibi yüce dağ idim, Şimdi başım duman oldu ne yapim? Mor sümbüllü bahçe idim, bağ idim, Dolu dövmüş bostan oldum ne yapim? Bir zamanlar meclislerde baş idim, Hamzalara, Halitlere eş idim. Turna telli, bülbül sesli kuş idim; Feryat ettim, sesten oldum ne yapim? Ben de Nihânî'yim bir bostan ektim. Hargımı payladım suyumu çektim. Vardım hasılatı harmana döktüm. Varidatım noksan oldu ne yapim? Komşu köylere de haber salınır; bütün ahâli toplanır ve âşıklar atışmaya başlar REYHANÎ: Hele bakın bu dünyanın işine, Gözleri kan dolmuş figan gözetir. Neredeyse varmış doksan yaşına, Hâlâ gelmiş bennen meydan gözetir. NİHÂNÎ BABA: Elif hiçbir mahreç ile incelmez. Aşıklar yorulmaz, dünya dincelmez Ömür geçer amma gönül kocalmaz Yüz yaşında bile meydan gözetir.   REYHANÎ: Baba senin hükmü halın kalmamış Söndü peteklerin balın kalmamış Bir yana gidecek yolun kalmamış Gayrı seni bir kabristan gözetir. NİHÂNÎ BABA: Böyle ham fikiri sokma araya, Çam sakızı ilaç olmaz yaraya, Azrail gelirse bakmaz sıraya, Bazen pir yerine civan gözetir. REYHANÎ: Âşıklarda maşuk için va'd olur. Zannetme ki bu dünyada tat olur. Belki acem kızı senden yad olur. Onu da el alır, düşman gözetir. NİHÂNÎ BABA: Merhametin yok mu ben ihtiyara, Aciz vücuduma açtın bir yara, Biz yar ile söz kesmiştik mezara, İkrârımız Ulu Divan gözetir. NİHÂNÎ BABA: Ben seni bilirdim has kumaş gibi, Sen kendin gösterdin kara taş gibi, Şavkın ziya verse ay, güneş gibi, Önen gelen bulutlara ne dersin? REYHANÎ: Çok serttir, gerilmez feleğin yayı, Sen arifsin, okumuşsun imlâyı, Bulut olup siper etme semayı, Dağıtacak rüzgârlara ne dersin? NİHÂNÎ BABA: Bir gün dağ başını sis duman alır. Umutlar gelecek bahara kalır. Bir söz var ki, “Yel kayadan ne alır!” Önen gelen şu dağlara ne dersin? REYHANÎ: Anladım ki dağlar gibi ulun var. Gelenin var, geçenin var, yolun var. Çiçeğin var, çimenin var, gülün var; Üstünü örtecek kara ne dersin? NİHÂNÎ BABA: Esnafı tanırlar has kumaş ile, İnsanı ölçerler ağır baş ile Çok öğünme altı aylık kış ile, Eritecek bir bahara ne dersin? REYHANÎ: Mert elinden zehir içer giderim. Namert altın olsa geçer giderim. Lütuf olsa yelken açar giderim; Üstündeki kaptanlara ne dersin? NİHÂNÎ BABA: Sözüm haksız ise gel beni kına, Faydasız bir işin düşme ardına, Pusulan kaybolur, çıkar fırtına, Gidemezsen bir kenara ne dersin? REYHANÎ: Haberin yok mudur Perverdigâr'dan; Bütün âlemlere yar olan Yar'dan? Hazreti Yunus'u kurtardı dardan, Sahip olan o Settar'a ne dersin? NİHÂNÎ BABA: Evladım, belli ki etmişsin talim. Lâkin şöyle biraz halim ol halim. Hâsılı vesselâm uzatmayalım, En nihayet bir mezara ne dersin? REYHANÎ: Sen usta ben çırak gerisi hava, Öper ellerinden beklerim dua, Hakk buyurmuş külli nefsin mevtiha, Bozulmayan mukaddere ne dersin?

Comments