Скачать с ютуб "Voldemort'u Oynayan Adam" dersek ayıp olur! | Ralph Fiennes'ın Hikayesi в хорошем качестве

"Voldemort'u Oynayan Adam" dersek ayıp olur! | Ralph Fiennes'ın Hikayesi

#voldemort #ralphfiennes #schindlerslist Hazırlayan & Sunan: Orkan Varan . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Ralph Fiennes, genç yaşta sahne sanatlarına ilgi duydu ve Royal Academy of Dramatic Art'ta (RADA) eğitim aldı. profesyonel kariyerinde Royal Shakespeare Company'de çeşitli rollerde performans sergiledi. Shakespeare eserlerindeki ustalığını kanıtladı. bu hikayeyi birçok ingiliz oyuncunun biyografisinde görebilirsiniz. ingilterenin sahne sanatlarında ve sinemasında bir yere gelecekseniz şuna ihtiyacınız var: yine ingilizlerin gururu shakespeare konusunda kendinizi kanıtlamak. fiennes bunu yaptı ve Bu dönem sayesinde oyunculuk kariyeri sağlam bir temele oturdu.. az önce saydığım 2 kuruma girmek zaten büyük prestij, bu adam bir de oraların yıldızlarından biri olmuştu. yine ingiliz oyuncuların hayatında hep bir holywood’a geçip orada çok başarılı olma dönemi görüyoruz. hatta bunun bir ismi var. bulursam ekrana yazarım. siz biliyorsanız da yorumlara beklerim. 1993 yılı, Fiennes'ın kariyerinde dönüm noktasıydı. Steven Spielberg'in yönettiği "Schindler's List" çarpıcıydı, etkileyiciydi. Fiennes'ın oyunculuk yeteneğini uluslararası alanda öne çıkaran ve birçok ödül kazandıran bir yapıt oldu. performansı dillere destandı. bu rol bir yandan voldemorta kadar giden sürecin de sinema kanadında başlangıcıydı. kamera önü oyunculuğunu ilk kez burada gerçek anlamda deneyimleyen oyuncumuz kirişi kırmıştı. o artık sinema tarihinin akıllara yer eden kötü karakterlerinden biriydi. voldemort dahil birçok efsane kötüyü ondan izledik. hannibal üçlemesinin çok bilinmeyen red dragonunda onu izledik. yine böyle funfact bilgi vereyim. o filmdeki dövmesinin yapımı 8 saat sürüyormuş. schindlerin listesi çok olay bi film onu da söyleyeyim. mesela spielberg jurassic parkta bi sürü storyboard yapmış bunda yapmamış. soykırım filmi olduğu için ölüm sessizliğinde, özel bir set ortamı varmış. sinema tarihinin en beğenilen bilinen filmleri listelerinde hep üst sırada. şunu da eklemeden geçmeyelim. ralph fiennes kariyerinde 7 kez oscarlı yönetmenlerle film yapmış. schindleri’in listesinin üstünden çok geçmeden 1996da ingiliz hasta ile karşımızdaydı. fiennes’in bir başka özelliği de tarihsel filmlerde yer alması. shhindlerin listesi, ingiliz hasta, reader, coriolanus, sunshine, düşes falan bunların hepsi tarihsel film. yönetmenliğini yaptığı filmler de keza öyle. bu film de yani ingiliz hasta da büyük olay oldu. bir sürü oscar aldı. oscar demişken: fiennes 2 kez oscar adayı oldu. alamadı. bence ölmeden alacak. demedi demeyin. baftaya yani ingilizlerin oscarına çok aday gösterilmiş. schindlerin listesi ile de almış. yani adamla gurur duyuyorlar. bi film yapsın hemen aday gösteriyorlar. 2000lerden çarpıcı filmi de bir wes anderson filmi, yani alternatif bir film: "The Grand Budapest Hotel" de yer aldı. bu gibi filmlerdeki başarılı performansları, onun çok yönlü bir oyuncu olduğunu gösterdi. hani shakespeare oyuncusuyum havalıyım ama, yeri gelir bu işleri de beceririm diyordu. wes anderson filmlerinin başka bir yönü de var tabi. sıradışı ama çok beğenilen filmler oldukları için oyuncuları heyecanlandıran projeler oluyor. ansambl kadrolu oyuncuyu farklı bir dekor ve atmosferin içinde gördüğümüz, oyunculuk biçimi olarak da biraz absürd olan bu filmler oyuncumuzu da heyecanlandırmıştı. kendini başka bir alanda göstermesini sağlamıştı. bu bağlamda bir örnek daha: in bruges de oynadı. o da aşırı tatlı bir film. izlemeyenlere tavsiye. ve yine 2000lerde dünya çapında tanınırlığa ulaşacağı o rol geldi. yani zaten bilinen bir oyuncu idi ama, artık 7den 70e herkes onu tanıyordu. harry potter serisinin kelimenin tam anlamıyla can alıcı karakterlerinden lord voldemort’u oynuyordu. ilk filmlerde olmayan bu rol, efsanevi bir geri dönüşle karşımıza çıktı. ralph fiennes kitaplara pek hakim değildi. öte yandan dünya çapında yaşanan harry potter çılgınlığının farkındaydı. elindeki malzeme ile çok fazla kitaplara dalmadan rolü çıkardı. birkaç yerde tarif edilen voldemort tanımını model aldı. yılansı sesini, hareketlerini, pürüzsüz ve akışkan tavrını böylece oluşturdu. asayı tutuşuna kadar tasarladılar. çokça bilinenin aksine burnu maktaj değildi. yüzünde trackpointler ile oynuyordu. sonradan dijital ortamda burnunu değiştiriyorlardı. rolünü sevmişti. özellikle sana artık dokunabiliyorum kısmını ve son düelloyu çok sevmiş.