Скачать с ютуб Kur'an-ı Kerim Işığında (Ayetlerle) Evrenin Ve Dağların İlk Oluşumu -[22. Pencere] - Arz Penceresi в хорошем качестве

Kur'an-ı Kerim Işığında (Ayetlerle) Evrenin Ve Dağların İlk Oluşumu -[22. Pencere] - Arz Penceresi

Allah bizler için kainatı nasıl süsledi? Allah'ın evreni yaramasındaki inanılmaz detaylar... Dağları yaratmasındaki inanılmaz mucize! Evrenin oluşumunda hiç duymadığınız detaylar... Böbreklerimiz nasıl çalışıyor? 33 Pencere video serisi için tıklayın:    • 33. Söz 33 Pencere 📕   #evren #demirmucizesi #islam 00:00 Giriş 07:15 Allah’ı Bilmek (Marifetullah) 02:13 Allah’ı Sevmek 05:15 Allah’ın Sevgisini Keşfetmek 10:45 Etrafımızdaki Olaylar Tesadüf Mü? 16:19 İşaretlerin Sahibini Okumak Zorundayız 25:03 Ölümden Sonraki Sıralama 25:08 1- Kabir Berzah Alemi 32:20 Arz - 4 Temel Güç 33:14 Arz 38:21 Melek (Meleğin Vazifesi) 52:35 Suyun Donması 54:31 Sayılamayan Sonsuz 58:42 Dağların Oluşumu 01:01:56 Dağlar ve Deprem 01:03:24 Dağlar ve Evliyalar 01:05:06 Volkanik Dağlar dağ deniz deprem Allah var mıdır? Evrenin yardımlaşması Allah var mı? Evreni kim yarattı? Allah ispatı organ organ yerleri böbrek diyaliz elektromanyetik dalgalar elektromanyetik kuvvet nükleer güç nedir dünya evren uzay bilim bakteri kan grupları alyuvar nedir akyuvar melek melek sayıları arı tespih atmosfer nedir atmosfer atmosfer katmanları sonsuzluk sonsuzluk işareti güneş evliya ateş ve su su kuru buz kabir azabı kabir duası cennet cennet cehennem cehennem allah Yirmi İkinci Pencere 33. Söz 22. Pencere اَلَمْ نَجْعَلِ اْلاَرْضَ مِهَادًا والْجِبَالَ اَوْتَادًا وَخَلَقْنَاكُمْ اَزْوَاجًا 1 فَانْظُرْ اِلٰۤى اٰثَارِ رَحْمَتِ اللهِ كَيْفَ يُحْيِى اْلاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا 2 Küre-i arz bir kafadır ki, yüz bin ağzı vardır. Her bir ağzında yüz bin lisanı vardır. Her lisanında yüz bin burhanı var ki, herbiri çok cihetle Vâcibü'l-Vücud, Vâhid-i Ehad, herşeye Kadîr, herşeye Alîm bir Zât-ı Zülcelâlin vücub-u vücuduna ve vahdetine ve evsâf-ı kudsiyesine ve Esmâ-i Hüsnâsına şehadet ederler. Evet, arzın evvel-i hilkatine bakıyoruz ki, mâyi haline gelen bir madde-i seyyâleden taş, ve taştan toprak halk edilmiş. Mâyi kalsaydı, kabil-i süknâ olmazdı. O mâyi taş olduktan sonra demir gibi sert olsaydı, kabil-i istifade olmazdı. Elbette buna bu vaziyeti veren, yerin sekenelerinin hâcetlerini gören bir Sâni-i Hakîmin hikmetidir. Sonra, tabaka-i türâbiye, dağlar direği üzerine atılmış, tâ içindeki dahilî inkılâplardan gelen zelzeleler, dağlarla teneffüs edip, zemini hareketinden ve vazifesinden şaşırtmasın. Hem denizin istilâsından toprağı kurtarsın. Hem zîhayatların levâzımât-ı hayatiyesine birer hazine olsun. Hem havayı tarasın, gazât-ı muzırradan tasfiye etsin, tâ teneffüse kabil olsun. Hem suları biriktirip iddihar etsin. Hem zîhayata lâzım olan sair madenlere menşe ve medar olsun. İşte, bu vaziyet bir Kadîr-i Mutlak ve bir Hakîm-i Rahîmin vücub-u vücuduna ve vahdetine gayet kat'î ve kuvvetli şehadet eder. Ey coğrafyacı efendi! Bunu neyle izah edersin? Hangi tesadüf şu acaib-i masnuatla dolu sefine-i Rabbâniyeyi bir meşher-i acaip yaparak, yirmi dört bin sene bir mesafede bir senede sür'atle çevirip, onun yüzünde dizilmiş eşyadan hiçbir şey düşürmesin? Hem zeminin yüzündeki acip san'atlara bak: Anâsırlar ne derece hikmetle tavzif edilmişler. Bir Kadîr-i Hakîmin emriyle zemin yüzündeki Rahmân misafirlerine nasıl güzel bakıyorlar, hizmetlerine koşuyorlar. Hayırlara vesile olmak , daha fazla insanlara ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile aşağıdaki linkten bize destek olabilirsiniz    / @hayalhanem   Facebook ;   / mehmedimyldz   Twitter ; https://twitter.com/mehmedimyldz?lang=tr İnstagram ;   / mehmedimyldz   Bize Ulaşın: Yurtiçi ve yurtdışından iletişim için; +90 (539) 653 52 96 +90 (536) 033 03 34 [email protected]